24 Ekim 2014 Cuma

Ucuz Patlattım!

Televizyonda izlediği program bitiyorsa ve yanında kimse yoksa, 
yaşına uygun olmayan birşey başlarsa diye cok endişeleniyor bizim kuzu.
 Hemen sesleniyor "anne gel kanalı değiştirmemiz gerekebilir" diye. 
Bir gün gene izlediği çizgi film bitmek üzere 
ve 
bizimki bas bas bağırıyor ama benim de işim vardı yanına gidemedim, 
sesini duyuyorum;
- Anne anneeeee, geeeel, hadi amaaaaa.... Aaaa, anne tamam gelmene gerek kalmadı, ucuz PATLATTIM, güzel birşey başlıyormuş, oh be

23 Ekim 2014 Perşembe

Family:)

Kuzunun burnu akıyorsa 
cildini tahris etmemesi için burnunu cok silmemesini istiyoruz, 
mümkün olduğunca dayanmaya çalışıyor ayrıca burnu akıyorsa sevinip
 "yasasın mümük amcalar dışarı çıkıyor,bu cok güzel birşey" 
şeklinde konuşuyoruz onunla 
çünkü çok rahatsız oluyor burnu akınca.
 3-4 gündür soğuk algınlığı nedeniyle sıkıntılarda gene. 
Burnunu silmemek için uğraşıyor, 
bekledi bekledi en sonunda burnunu sildi ve dedi ki;
- Anne bekleyince family mümük olmuş bunlar, oooo inanamıyorum.

15 Ekim 2014 Çarşamba

Yetmiş On!

Şapşik kendi kendine sayı sayıyor;
- Yetmiş altı, yetmiş yedi, yetmiş sekiz, yetmiş dokuz, yetmiş on!
Duyunca "seksen" diye düzeltiyorum . 
Tamam deyip devam ediyor;
- ... seksen sekiz, seksen dokuz, seksen on!

13 Ekim 2014 Pazartesi

Senin hatan değildir anne!

Bugün çok büyük bir başarı örneği göstererek otoparkta arabayı cizdirdim. 
Sonra Nefes'i okuldan aldım, arabadan inerken de çizilen yeri ona da gösterdim. 
Dedi ki;
- Olsun hiç önemli değil anne, yenisini alırız,
 bence senin hatan değildir, duvarı doğru yere yapsalardı böyle olmazdı!

10 Ekim 2014 Cuma

Yandım:)

Sabah kahvaltı hazırlıyorum, kuzum da yanımda oynuyor. 
Bir ara koluma yağ sıçradı. "Ay yandım" diye irkildim.
 Nefes baktı baktı ve dedi ki;
- En iyisi ben büyüyünce anne olmayayım, yanabilirim yoksa!

8 Ekim 2014 Çarşamba

Bayram ziyareti

Bayramda halam ve kuzenim geldi. 
Kuzunun da biraz uykusu vardı, huysuzluğu ele almıştı. 
Sürekli konuşmaların arasına girip 
"hadi ne zaman gidecek bunlar, offf ne kadar da sıkıcıymışlar, ayyyy cok oturdular..." 
şeklinde mızırdanıp terbiyesizlik yaptı. 
Ne yazıkki onu daha fazla rahatsız etmemek için çok kısa oturup kalktılar. 
Ben de aldım küçük sıpayı karşıma konuştum.
- Misafirlerimize kötü davrandığın için çok üzüldüm, bu yaptığın hiç ama hiç hoşuma gitmedi.
- Ama sen de onları çağırmasaydın o zaman
- Misafir istediği zaman gelebilir, istediği zaman gidebilir, buna sen karar veremezsin küçük hanım.
- Sen de benimle böyle konuşamazsın, bu söylediklerine çok pişman olacaksın anne, gelip beni öpersin sonra ama
- Hayır ben pişman olmayacağım çünkü kötü birşey yapmıyorum, bence sen pişman olacaksın, çünkü insanlara kötü davrandın ve bu hiç güzel değil!

Biraz ağladı zırladı ama ben yüz vermedim, 
oturdu bekledi, 
yanına gitmedim en sonunda o geldi özür diledi, sarıldık. 
Dedim ki;
- Yaptığının kötü birşey olduğunu anladın mı?
Dedi ki;
- Evet anne anladım ama onlar da çok oturduklarını anlasınlar olur mu?